Domuz Neden Yasaklandı?

Domuz Neden Yasaklandı?
Domuz eti yemek Sümer mitolojisinden gelen bir söylence üzerine ilk olarak Samilerde yasaklanmış, oradan da başka toplum ve dinlere geçerek günümüze kadar gelmiştir.
Anadolu’da matriyarkal (anaerkil) toplumun ana Tanrısı dişi olduğu için Tanrıça Kybele’nin hayatın, bereketin, tüm Tanrıların, insanların ve vahşi doğanın anası sayıldığı bu nedenle de Kybele’ye “Büyük Ana” diye yalvarlardı. Kybele’nin Anadolu’da Sipylene, Nana, Marienna, Dindymene gibi çok sayıda farklı adı vardır.
Kybele Anadolu’ya Sümerlerden geçmiştir. Sümerlerde ana Tanrıça Kyble’nin sevgilisi ise Temmuz’du. İlkbaharda Hıdırellez ve Nevruz şenlikleriyle, yine ilkbahara doğru Paskalya kutlamalarının aslında hep Temmuz’un doğumunu kutlamaktan günümüze gelen kalıntılardır, Temmuz’un Anadolu’daki ismi Attis'dir, aynı adın Suriye’ye geçtiğindeyse ‘Adon’ olduğu belirtilir.
Adon her yıl bir yaban domuzu tarafından öldürülür ve sonra yeniden dirilirdi.
Bu nedenle Samilerde yaban domuzunun eti lanetli sayılmış ve yasak edilmiştir.
Sümerlerden izler taşıyan dinlerde, Yahudilerde, Mısır’da, Araplarda ve Tevrat’la Kur'an gibi kutsal kitaplarda domuz etinin yenmesi yasaklanmıştır.
Bu yasağın kaynağı Temmuz’u öldüren bir yaban domuzudur.
“Kybele papazlarının hadım olmaları şarttı. Pessinus’ta ve başka yerlerdeki ayinlerde gürleyen davullar, gümleyen dümbelekler, çınlayan ziller, üfürülerek çığlıklar salan irili ufaklı çeşitli düdükler pek sürükleyici bir müzik oluştururdu. Tanrıçanın papazları ise coşkuyla, gözleri dönmüş olarak fırıl fırıl dans eder ve dönerken çözülmüş saçlarını savururlardı. Bazen ziyarete gelen delikanlılar heyecana gelir ve papazların hazır bulundurdukları bilenmiş, büyük bıçaklardan birini kapınca, erkekliklerine ta kökünden kıyarlardı. Bu gençler papaz adayı olurlardı.
Erkekliğin Kybele’ye kurban edilmesi sevap sayılırdı.
İşte bundan dolayı tam bir kökten kesiliş ve özverililiğin (insan yerine koyun kurban etmek gibi) hafifletilmiş ve simgeleştirilmiş biçimi olan sünnet, Sami ırkında gelenek oldu. Tam kökünden sünnet, Kybele’ye tapanlarda, simgesel sünnet de Sami ırkında, yani Yahudi ve Araplarda, platonik sünnet de kadınla ilişkide bulunmayan Hıristiyan rahiplerinde hâlâ uygulanır.”
Kaynak; Halikarnas Balıkçısı, ‘Anadolu Efsaneleri’ kitabı


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Milattan önce 4 bin yılında yaşayan Sümer Medeniyetinden elde edilen...

İĶİ KEKLİK TÜRKÜSÜNÜN HİKAYESİ

İlk robot ve otomat sistemlerini tasarlayan bilim insanı: ''El-Cezeri" Çılgın Otomatçı: El-Cezeri